Yaşadığımız kainatta her şeyin bir ilmi ölçü içinde yerleştirildiğini, atomlardan yıldızlara kadar bütün sistemlerde rastladığımız ahenkle anlıyoruz. Bitkilerin durumu da, belli bir plan ve ahengi sezdiriyor. Hayvanlarda ise, bir takım sırlı şevkler var. Biz bunlara nasıl isimler bulursak bulalım, mutlaka hayret ve hayranlık uyandıracak olaylarla karşılaşıyoruz. Arıların bal yapmasından tutun da, yılan balıklarının kat ettikleri uzun mesafelerde ellerinde adres ve pusula varmış gibi isabetle yol almalanna kadar her şeyde, bir ilim pırıltısı sezilmektedir .
İnsanlar ise; düşünmesiyle, konuşmasıyla, gülmesiyle, ağlamasıyla, maddesiyle, ruhuyla bizzat başlı başına bütün ilim lere konu olmuştur. İşte insan dağda, taşta, atomda, yıldızda ve kendinde cisimleşmiş ilmi; aklı ile fark eden, yakaladığı incelikleri değerlendirerek kademe kademe hep yeni yler öğrenen bir varlıktır. Bazı ilimler de insanoğluna ilhamlar yoluyla gönderilmiştir. Bu yol ile ilim ve ilmi çalışmalar teşvik edilmekte, bu konuda yol gösterilmektedir İlim adamı kendini ilme verdiği, konusuyla tam konsantre olduğu hülde pek çok olayda neticeye varamamış, mum tahtaya dayandığı sırada; ya bir rastlantı veya bir rüya imdadına yetişmiştir.
İşte bir örnek:
Bu asrın başlarında öğrenci Niels Bohr şöyle bir rüya gördü: Kendisi Güneşin kızgın gazlarla dolu merkezinde duruyor ve gezegenler ince ipliklerle bağlanmış halde Güneşin etrafında dönüyorlardı. Her gezegen Bohr’un yakın ından geçerken bir de düdük çalıyordu. Sonra soğuyan gazlar katılaştı. Güneş ve gezegen ler uzaklaşıp gittiler. Bohr uyandı. Bu rüya onu, Güneş Sistemi ile atomun yapısı arasında bir benzerlik düşünmeye zorladı. Eksi yüklerin atomdaki yeri ve hareketleri konusundaki sır çözülmüştü. Ortada bir çekirdek ve etrafinda dönen elektronlar… Böylece modern atom teorisi bir rüya ile başlamış oluyordu. Bilim ve teknolojinin temelinde; kendini ilme adamış, kitapların arasında kaybolan, laboratuarda sabahlayan, rüyalarında dahi formüllerle, kan unlarla uğraşan ilim adamı vardır Teknoloji heyecanı her şeyden önce ilim adamının benliğini sarar Bilim ve teknoloji ağacının kökünde çile vardır, yorgunluk vardır, göz nuru vardır. Meyveleri ise pek tatlıdır. Dilerseniz birkaçını hatırlayalım.
Buz dolabı, çamaşır makinesi, traş makinesi, ütü, elektrikli süpürge, karıştıncı, kurutma cihazı, finn, asansör, hidrofor teşkilatı, dev apartmanlar, ısıtma-aydınlatma tesisatı, taşıtlar, giyim… Nasıl teknoloji ile iç içeyiz değil mi? Tarım sektöründe bile pek çok aşamada teknolojinin damgasını görmek mümkündür Tohumun toprağa atılması, toprağın sürülmesi, sulama, zirai ilöçlar, kurutma, ambalajlama, konserveler, kısaca topraktan sofraya kadar her saf hada ağırlığını hissettiren fen ve teknoloji git gide adımlarını büyütmektedir.
Asrımız dünya çapında bu dev gelişmeye, devletlerin amansız rekabetine sahnedir Bu mücadelede, üzerim ize düşen şey noksanlarımızı bir an önce gidermek, ülkemizi çağın teknolojisinde adı anılır hale getirmektir.
Sürat Yayınlan Fen Bilimleri ders kitabından alınmıştır.
Bilimin insan Hayatındaki Yeri ve Önemi - Yorumlar
Yapılan Yorumlar
Harikaa superdii MANTİKLİ
BENZER İÇERİKLERİlginizi çekebilecek diğer içerikler
Louis Pasteur: Kuduz Aşısı 01 Ağustos 2019
Çocukların gerçeğe dönen muhteşem icat fikirleri 02 Nisan 2017
Gerçekten çok kullanışlı olabilecek ilginç icatlar 31 Mart 2017
Hala daha kullandığımız antik Yunan icatları 30 Mart 2017
Hoşgeldiniz
Alemin Teknoloji ve Tasarım Blogu || TeknoAlem.Org - Tüm Hakları Saklıdır